Sosyoloji öğrencisi Fadime Şahindal, bir İsveçli ile beraber olmasını ve hayatını kendi istediği gibi yaşamak istemesini hazmedemeyenler tarafından törelere kurban verildi. Yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Elbistan’dan İsveç’e göçen Fadime, henüz 26 yaşındayken, 21 Ocak akşamı, babası tarafından başından kurşunlanarak öldürüldü. Fadime, olay günü Uppsala’ya ablasının evine annesi ve kardeşleriyle vedalaşmaya gitmişti. Ertesi gün Kenya’ya uçacaktı.
Fadime, 1996 yılında tanıştığı İsveçli Patrick’le beraber olduğu için babası, erkek kardeşi ve sülalesindeki diğer erkekler tarafından yıllardır ölümle tehdit ediliyordu. O, bütün bunları daha 1998 yılında İsveç televizyonundaki Striptease isimli tartışma programında kamuoyunun bilgisine sunarak kendi konumundaki göçmen kızların sesi olmuştu.
Yine 98 yılının Mayıs ayında Fadime’nin babası ve erkek kardeşi onu tehdit ettikleri ve dövdükleri için hakim huzuruna çıkarak ceza almışlardı. Fadime mahkemede, babasının ve kardeşinin onu öldüreceklerinden hiç kuşkusu olmadığını ifade etmişti.
Bu olayın ardından Fadime bir kez daha, Uppsala merkezinin meydanında erkek kardeşinin saldırısına uğradı. Ardından, erkek arkadaşı Patrick arabasıyla kaza yaparak öldü. Hem de tam beraber yaşayacakları eve taşınacakları gün.
Uzun süre kazanın sabotaj olduğu söylentileri ortalıkta dolaştıysa da polis bunu doğrulayan bir kanıt bulamadı. Fadime’nin ölümünün ardından polisin kaza dosyasını tekrar açması gündeme geldi.
Fadime’nin trajik ölümü bütün İsveç’i ayağa kaldırdı. Kamuoyunun dikkati bir kez daha özelde göçmen kızların, genelde ise göçmenlerin sorunlarına çekildi.
Fadime’nin ablasının İsveç basınına yaptığı açıklamalara göre baba Rahmi Şahindal; guru kırılmış, namusu elden gitmiş hastalıklı ve zavallı bir insandı. Rahmi Şahindal da avukatına, Fadime’nin kendisini bütün dünyaya rezil ettiğini ve onu öldürmekten başka çaresinin kalmadığını söyledi.
Adalet Bakanı Thomas Bodström, kanun ve kuralların daha etkili hale getirilmesi için çalışacaklarını söylerken, Entegrasyon Bakanı Mona Sahlin, göçmen ailelerin kızlarını erken yaşta evlendirmesine olanak veren medeni kanunun değiştirileceğine dair söz verdi.
Eşitlik Bakanı Margaretha Winberg ise şiddet ve ölüm tehditi altında yaşayan göçmen kadınlar için acil sığınma evleri açmaya çalışacakları sözünü verdi.
Cinayet, Stochkolm’ün dışında Uppsala, Göteborg ve Malmö gibi şehirlerde de göçmen ve İsveçlilerden oluşan büyük halk kitleleri tarafından protesto edildi.
Kürt Federasyonu Başkanı Keya izol, cinayet ile ilgili olarak yaptığı açıklamasında, bu tür olayların Kürt toplumuna büyük zarar verdiğini belirterek,
“Kızların haklarını yok sayan, erkek ve kız çocuklarına farklı davranan, en yakınına şiddet uygulattıran, insan haklarına ve cinsler arasındaki eşitliğe saygı duymayan çağdışı zihniyetlere karşı tavır aldığımızı açık ve net olarak belirtiyorum. Bu tavrımız örgütümüzün önümüzdeki günlerdeki çalışmalarında öncelikli sırayı alacaktır. Sözünü ettigimiz değerleri yok sayanlar, Kürt toplumu içinde dışlanacak ve yargılanacaktır.” diyor.